Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 2009 yılından bu yana her yıl 16 Mayıs’ı kapsayan hafta “Sosyal Güvenlik Haftası” olarak kutlanırken, haftanın amacı da sosyal güvenlik bilincinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması olarak ifade ediliyor.
Fakat her 16 Mayıs’ta Kamu emekçileri bu kutlamaların, “her geçen yıl içi boşaltılarak formaliteye dönüşmüş, geçmişte alınan bir kararın geçiştirilmesinden öteye gitmediği”ni dil getiriyorlar
KESK’e Bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) Zonguldak Şubesi, Zonguldak SGK önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya BES Genel başkanı Bahadır Berdicioglu’nun yanı sıra KESK’e Bağlı Sendikaların başkan ve yöneticileri, BES üyeleri katıldı.
Basın açıklamasını BES Genel başkanı Bahadır Berdicioglu yaptı:
“1990’lı yıllar itibariyle reform adı altında gündeme getirilen yasalarla temel bir hak olan sosyal güvenliğin adım adım tasfiyesini yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Emekli aylıklarının açlık sınırının kat be kat altında kaldığı, Asgari ücretin 1/3 gelire sahip olanın sağlık giderleri için GSS primi ödemek zorunda olduğu, muayene ve ilaç katkı paylarının miktarının her geçen gün arttığı, sağlık hizmetlerinden yurttaşlarımızın parası kadar yararlandığı koşullarda Sosyal Güvenlik Haftası kutlanıyor!
Genelde kamu emekçilerini özelde SGK Emekçilerini sefalet zammına mahkûm eden, en düşük SGK Emekçisinin maaşının Nisan ayı açlık sınırının altında bırakılmasına neden olan sözleşmelere imza atan, SGK Emekçilerinin taleplerinin hiçbirini Toplu Sözleşme sürecinde gündeme bile getirmeyen, SGK yönetiminde kamu emekçilerini temsilen Memur Sen temsilcisinin yer aldığı bir dönemde Sosyal Güvenlik Haftası kutlanıyor.
Bildiğiniz gibi ağustos ayında ekonomik ve sosyal haklarımızın belirleneceği 2024-2025 yıllarını kapsayacak toplu sözleşme imzalanacak. Gene bildik bir tiyatro oyununu hep birlikte izleyeceğiz. Yandaş memur sen imzayı atacak ve memuru-emekliyi mağdur etmedik diyecek, sayın Cumhurbaşkanına da teşekkür ziyaretleri için sıraya dizilecekler. 7nci si imzalanacak olan toplu sözleşmelerden daha önce imza altına alınan 6 tanesinden memnun kaldınız mı arkadaşlar? Hangisi beklentimizi karşıladı, hangisi kayıplarımızı karşıladı?
Bu yoksulluk ve sefalet düzenini her birlikte sona erdireceğiz değerli arkadaşlarım.
SGK çalışanları olarak açlık sınırındaki bir maaşla, 85 milyon vatandaşa canını dişine takmış, hizmet etmekteyiz.
Ancak bu hizmetimizin karşılığını alabiliyor muyuz? Hayır.
Aksine büyük haksızlıklara uğradık.
Sizce bu ADALETLİMİ?
Diğer bir haksızlık ta Ek Gösterge Düzenlemesin de yaşandı.
“Ek gösterge düzenlemesi ile kimseyi mağdur etmedik” sözü gerçek değildir. Bilakis çok geniş bir çalışan kesimi mağdur olmuştur. Mağduriyetin katmerlisini de SGK emekçisi yaşamaktadır.
Büro Emekçileri Sendikası olarak geçmişte olduğu gibi bugün de sosyal güvenlik haftasını kutlama haftası olarak değil mücadele haftası olarak görüyoruz. Ancak bizim de Sosyal Güvenlik Haftasını kutlayacağımız günler gelecek, kamusal sağlık ve sosyal güvenlik hakkını kazandığımızda, SGK Emekçilerinin talepleri gerçekleştiğinde, SGK’nın demokratik bir işleyişe kavuştuğu koşullarda tüm emekçilerle birlikte Sendikamız da SGK haftasını kutlayacak.
Fakat şu durumda;
Gasp edilen ikramiyelerimiz ödendi mi de sosyal güvenlik haftası kutlayalım;
Maaşlarımızda kalıcı bir iyileştirme yapıldı mı da sosyal güvenlik haftası kutlayalım;
Ek ödeme puanlarımız artırıldı mı da sosyal güvenlik haftası kutlayalım;
3600 ek gösterge verildi mi de sosyal güvenlik haftası kutlayalım;
Açlık sınırında maaş alan SGK emekçilerinin hangi sorununu çözdünüz ki sosyal güvenlik haftasını kutlayalım.
Sosyal güvenlik kurumu ek ödeme yönetmeliğinde yer alan ek ödeme puanlarına 100 er puan eklenmesini istiyoruz.
Ek gösterge düzenlemesinde 3600 kapsamı dışında bırakılan başta SGK çalışanları olmak üzere büro emekçilerine 3600 ek gösterge istiyoruz.
Aynı hazine maliye bakanlığında olduğu gibi, kurum içi uzmanlık kadrolarının ihdas edilmesini ve sosyal güvenlik tazminatı ödenmesini talep ediyoruz.
Ücretsiz yemek hizmeti istiyoruz. İnsan onuruna yakışır koşullarda çalışmak, insanca yaşamak istiyoruz.
Ulufe değil hakkımız olanı istiyoruz.
Son olarak, yaşam sürüyor değerli arkadaşlar, boyun eğecek değiliz. Onurlu ve insanca yaşam mücadelemizi sürdüreceğiz.
Umutsuzluk yok. Biz bu ülkeyi, bu ülke halkını karşılıksız sevdik. Sevdiklerimize sırtımızı dönemeyiz.Kazanana kadar, emeğimizin hakkını alana kadar, aydınlık yarınlara kavuşana kadar, Mücadele etmeye devam edeceğiz.”

