Yerel gündem ile ülke gündemi aynı paralelde gitmiyor. Hangisinin önemli olduğu zamana ve konuya göre bazen yer değiştirebiliyor.
Örneğin; Ülkede parlamentoda HDP (Emek ve Özgürlük Bloğu) Temsilcileriyle 6’lı Masa’nın Cumhurbaşkanı Adayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun görüşmesi ve ana-kilit sorunun “Kürt sorununun” TBMM çatısı altında çözülmesi için gerçekleşen adımlar yerelde ne kadar gündeme geliyor yada yerel siyasetçinin bu görüşmeyi perçinleyecek, daha ileri taşıyacak kentin en ücra köşesindeki yurttaşlara, barışın kardeşliğin, bir arada yaşamın ne derece önemli olduğunu, barış olmaz ise ne demokrasiden, ne özgürlüklerden ne daha iyi yaşamdan bahsedemeyeceğimizi anlatmada, kitlelere taşımada ne kadar çaba sarf edildiği pek anlaşılamayabiliyor.
O nedenle bir yandan 14 Mayıs’ta gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçiminde yerel gündem-daha doğrusu yerel siyaset daha çok “Nasıl aday olurum, kaçıncı sıradan aday olmalıyım yada sıralamaya girmez isem de yeni dönemde iktidarın hangi alanlarında bir makam, mevki kaparım üzerinden yürüyor.
Ülkenin siyasal kodları farklı çatıştığı için, örneğin toprak sorunu “Vatan” olarak algılanacağına, bizlerde daha çok, arsamızın müteahhitte verdiğimde kaç fazla daire almak üzerine kurulu.
Ana dil özgürlüğü denilince de, bunun bir bölünme olarak algılanıp, farklı dilleri (İngilizce-Almanca, Fransızca. vb) öğrenmek için oldukça çaba sarf ederiz ama anadilini unutmamak için mücadele eden ve bunun bir özgürlük olduğunu barış olduğunu, ortak yaşam ve bir zenginlik olduğunu nedense kabullenmeyecek kodlarla bugünlere geldik. İşte bugün bu kodların yeniden yaşamımıza gireceği ve dün doğru bildiğimizin aslında öğretilmiş yanlışlar olduğunun belki de farkına varacağımız günlerdeyiz.Umarım tarih boyunca gelen iktidar tarihinin hiç de bize anlatılan,öğretilen gerçek tarih olmadığının farkına varırız.Bunu çözen toplumlar, bugün bulunduğu durumdan daha nasıl iyiye,güzele gitmeliyiz çabası içindeyken biz henüz yanlışlarımızın varlığını kabullenememiş ve oradan nasıl kurtuluruzun sıkıntılarını yaşıyoruz.
Cumhuriyetin Yüzüncü yılı bir anlamda, yeni bir yüzyıla nasıl gireceğimizin eşiğini 14 Mayıs’ta nasıl geçeceğimize ve nasıl yaşamak istediğimizi bize gösterecek. O nedenle ülke gündemini yerelde de yaşayabilirsek.
Merve Kır’ın çıkışını yorumlamak
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı, İl Kadın Kolları Başkanı Merve Kır, 28’inci Dönem Milletvekilliği seçiminde Zonguldak’taki sıralama ile ilgili soruları yanıtladı. 1 ve 2’nci sıranın önemli olduğu Zonguldak’taki sıralamada kendisini 3-4 ya da 5’inci sıralara konulsa bile canla başla çalışacağını ifade etti. Kır bu çıkışa neden ihtiyaç duyduğunu aslında hepimiz biliyoruz. Bu dönem kadınların siyasete katılma aktivitesi oldukça arttı. Bunda Kadın örgütlerinin, siyaset içindeki kadınların 20 yıllık AKP İktidarı döneminde kadınlara yönelik olarak uygulanan politikalar ve bunun sonucunda yaşanan kadın katliamları, kadına şiddet, çocuklara yönelik taciz, tecavüz gibi direk kadını anneyi ilgilendiren konuların gündemden düşmemesi, diğer yandan zamanın ruhu nedeniyle, kadının yaşamın her alanında aktif ve sorumlu davranışları ve ‘çözme –yapma kabiliyeti’nin her geçen gün daha da güçlenmesi kadınların siyaset sahnesindeki yerini ve erkek eğemen durumunu sarsmaya başladı.
Bu durum kentte kadın siyasetçilerin bu seçimde daha çok öne çıkan ve daha çok kadılardan destek alan bir hal aldı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı, İl Kadın Kolları Başkanı Merve Kır’ın bu çıkışı bir yandan hoşgörü ve fedakarlık olarak algılansa da diğer yandan aynı partide önemli merkez olan Ereğli’nin CHP içinde öne çıkan Neriman Posbıyık’ın durumu.
Siyaset mühendisliği işte burada devreye girecek.Benim kişisel değerlendirmem, örneğin Merve Kır’ın sıralama önerisi taktik olsa da alt sıralarda gösterilmesi sonrası partiye yönelik daha olgun davranacağına güvenim sonsuz.
Fakat Neriman Posbıyık’ın aynı tutumu alacağından kuşkuluyum.İşte burada hemcinslerin kendi arasındaki bu rekabeti kimin değirmenine su taşır işte o zamanı geldiğinde ortaya çıkacak.
Çaycuma’da taşlar nasıl oturacak
Siyasetin ve ekonominin kısaca bölgenin nabzı Vadide atacağı kesin. Çaycuma merkezli yürüyen siyasette CHP kanadı eskiden farklı görevler almış kadroların öne çıktığı yeniyi yaratamadığı bir tıkanıklığı yaşarken, AKP kanadı CHP’nin bu durumundan fayda sağlayacağa benziyor.
CHP’de siyaset daha çok yerel yönetimin hegemonyasında yürüyor.Kavga da olursa bu zeminde yürüyecek.AKP Bu durumun farkında olduğu için var olana fazla yeni isim eklemden durumu faydaya çevirenin peşinde.
O nedenle olası olumsuzlukta CHP’de hesap Kantarcı’ya kesileceğe benziyor.
Sağlıcakla Kalın
