Ülkemiz için yaşamsal öneme sahip seçimlere bir ay gibi bir süre kala artık tünelin sonunda ışık göründü, aydınlık günler yakın.
Bakmayın siz yandaş medyanın algı operasyonlarına,
İnanmayın saray ve çevresinin yalanlarına,
Kanmayın 22 yıl sonra gelen, yerine getirilmesi mümkün olmayan vaatlerine,
Aldırmayın giderek artan tehditlere,
Korkmayın iktidarın baskılarından,
Çok az kaldı karanlık, korku dolu günlerin bitmesine.
Her ne kadar eşit koşullarda yapılacak bir seçim olmasa da
Erdoğan, 13 uçağı, 81 valisi, bakanlıkların tüm kaynakları, devletin tüm olanaklarıyla girse de seçim yarışına, söyleyecek sözleri, anlatacak tek bir hikayeleri kalmadı.
Tasarruf olmaz dedikleri itibarları; orman yangınlarında kül oldu,
Depremde enkaz altında kaldı,
Uluslararası ilişkilerde yerle bir oldu.
Beşli çete dahil bu vurgun düzeninden beslenenlerin tümü şimdiden başka ülkelerde mülk edindi, vatandaşlık aldı, kaçmak için gün sayıyorlar.
Kurtuluş mücadelesi sonunda ülkeden kovulan düşmanların yaptığı gibi bunlar da giderken yıkıp, yakarak gidecekler belli.
Depremde 11 ilimizde beton enkaz bıraktılar, seçim sonrası bütün yurtta ekonomik enkaz bırakmaya hazırlanıyorlar.
“Madem Erdoğan bozdu, şimdi de ancak o düzeltir” türünden saçma söylemleri de toplumda karşılık bulmayınca kendi ifadeleriyle “terörle iltisaklı” parti ve gruplardan medet ummak zorunda kaldılar.
Ancak güneş balçıkla sıvanmıyor.
Bir yanda her fırsatta nifak sokmaya çalıştıkları, bölmek, parçalamak için her yolu denedikleri millet ittifakı,
Diğer yanda belki de Türkiye’de ilk kez sendikalar, meslek odaları, kadın örgütleri, sivil toplum kuruluşlarının da desteğini akmış bir sol ittifak “Emek ve Özgürlük İttifakı”
Bunlara bir de ranta bulaşmamış eski ülkücüler, “bu kadar da olmaz” diyen vicdan sahibi muhafazakarlar, şimdiye kadar alternatifsizlikten hep edilgen kalmış gerçek demokratlar, sosyalistler, devrimciler,
Ve de en önemlisi ilk kez oy kullanacak, AKP dışında başka yönetim görmemiş, hayalleri yok edilmiş, umutları tükenmiş gençlerin desteği olunca ben inanıyorum ki Kemal Kılıçdaroğlu hem de farklı biçimde Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanacak.
Önümüzdeki bir aylık kampanya sürecinde önemli bir hata yapmaz, bugüne kadar yapılan titiz çalışmaları ve iş birliğini sürdürürlerse muhalefet mecliste de anayasal çoğunluğu sağlayacaktır.
Kuşkusuz yıllardır halkı iliğine kadar sömürmüş, vahşi kapitalizmin tüm soygun yöntemlerini deneyerek servetlerine servet katmış, vatandaşı kuru ekmeğe muhtaç etmiş bu iktidar ve sermaye çevreleri gitmek istemeseler ve bu uğurda her yolu deneseler de halkın yükselen tepkisinin önünde duramayacaklar.
Maden ocaklarında yitirdiğimiz işçilerin, sel felaketinde, orman yangınlarında mağdur olmuş köylülerin, son depremde enkaz altında bırakılan yurttaşların hesabını vermeden de gidemeyeceksiniz.
Uygulamadığınız uluslararası sözleşmelerin, yok saydığınız Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve kapatmak istediğiniz Anayasa Mahkemesinin kararlarına rağmen cezaevlerinde rehin tuttuğunuz buna karşın seçim rüşveti olarak tahliye ettirdiğiniz Hizbullahçıların yargı önünde hesabını vermeden gitmek yok.
Çok günahınız var çok…
Yaptığınız yolsuzluklar, aldığınız rüşvetler, çöktüğünüz mal, mülk, yok pahasına sattığınız kamu yatırımları, fabrikalar..işlediğiniz tüm suçlar bir yana çok günah işlediniz.
Yetim hakkı yediniz, şehitlerin parasını iç ettiniz, deprem yardımlarının nereye harcandığı belli değil.
Cumhuriyetten bu yana gözümüz gibi koruduğumuz Atatürk’ten miras tüm değerlerimizi yok ettiniz, hayır kurumlarını holding haline getirdiniz.
Çadırları sattığınız yetmedi, Kızılay’a bağışladığımız kanları sattınız.
Geçmişte kullandığınız yetkilerle kimleri zengin ettiğiniz ortada iken,
Şimdi bir dönem daha yetki istiyorsunuz.
Bu halk uyandı artık.
Kişisel hırs ve çıkarları, tatmin edemedikleri egoları uğruna mevcut iktidarın değirmenine su taşıyan siyasetçilere inat,
Her şeyin en iyisine, en güzeline layık bu halk sonunda birlik olmanın, eşit yurttaşlar olarak barış içinde bir arada yaşamanın önem ve gereğini kavradı.
Aydınlık Türkiye’nin geleceği için artık tek adamla yönetilmek istemiyor.
Sana söz, baharlar gelecek, Her şey çok güzel olacak.
